Üsame Bin Ladin'in Öldürülmesi

Servis Yazdı:

Merhaba. Ben servis. Bu bloğun getir-götür, çay, fotokopi vb işlerini yapan office boy'u. Bu blog, yanda "renklerimiz" bölümünde gözüken yazarlarındır. Servis olarak, yazarlarımızın bana gönderdikleri yazıları dokunmadan yayınlıyorum. Servis'i aradan çıkartıp, renklerimizle tartışmak istiyorsanız, yazı altındaki yorum kutusundan devam edebilirsiniz.

Yalnız, Komünist, Ak Partili ve Bdpli bulunana kadar, bu görüşleri alıntılayacağım.  Liberal arkadaş da, aramıza bu yazı yazıldığı sırada geldi. Yazısını gönderdiği an ekleyeceğim.

Servis olarak artık hiç bir yazı öncesi böyle açıklamalarda bulunmayacağım. Görüş sırası, yazı gönderme önceliğine göre belirlenmektedir.

üsame bin ladin ve photoshop'lu (!) resimler


ÜLKÜCÜ YAZDI:

"geçtiğimiz günlerde abd hükümeti usame bin ladin'in pakistanda öldürüldüğü haberini medyaya sundu. ancak bu bilgiye dair ne bir fotoğraf, ne bir video,ne de bir ses kaydı var. "bin ladin öldürüldü" haberleri çıktıktan iki gün sonra bin ladin'in yaşadığı binanın görüntüleri gösterildi. elbette ki önümüze sunulanların doğru olma ihtimali var. lakin ben bu habere inanmıyorum. size bir kap verseler, içinde yemek olduğunu söylediklerinde ne kadar inanırsınız? birleşik devletlerin politikası neyi gerektirir bilmiyorum ancak bin ladinin ölümüne inanmıyorum, öldüyse bile ya çoktan öldü, ya da öyle biri yok.

bu haberin sonuçlarına gelirsek eğer; bin ladin'in ölümü obamanın geldiği günden beri sağlamaya çalıştığı güvenilir imajı pekiştirmeye dayalı olduğunu görüyoruz. kaldı ki senatonun %40ını oluşturan yahudilere rağmen islam ülkeleri ile arasını iyi tutma gibi bir niyeti var gibi görünüyor. devlet başkanı olur olmaz ziyaret ettiği iki ülke vardı: türkiye ve mısır. seçilirken de en büyük vaadi ırak ve afganistan'daki amerikan askerlerini toplamaktı. ırak için olumlu gelişmeler olsa dahi afganistandan elini çekmesine fırsat bulamadı. şu an ise neyi amaçladığını anlamak zor.

gündem bir anda değişti ve belki de amerikan hükümetinin amacı buydu. bin ladin'in ölümü arap ülkelerindeki domino etkisi son olarak suriye'ye çevrilmişken ortadoğudaki gözlerin pakistan'a kaymasına sebep oldu. önümüzdeki günlerde sonuçlarını göreceğimize eminim."


İSLAMCI YAZDI:


geçtiğimiz günlerde abd usame bin ladini öldürdüğünü duyurdu. haliyle çok fazla soru işareti yarattı açıklayış biçimi olarak. çünkü ceset yoktu ortada. ve hani ceset diye soranlara da, denize attık gibi hepimizi gülümsetecek bir açıklama yaptılar. inandırıcı olmayan bir sürü şey var ortada. ama bu 11 eylül olayları hakkında yeterince içlerinde haklılık payı da olan komplo teorileri var zaten. biz komplo terorilerini çözmeyi ilk mahir kaynaktan öğrendiğimiz için, onun yöntemini kullandık. bir olayda en fazla menfaati kim elde etmişse esas fail odur. 11 eylüle de böyle baktık dolayısıyla, bunlar görünmeyen kısımlar.. görünen kısım ne idi peki?

islam adına amerikaya karşı cihad ilan etmiş ve bunda masum insanları da öldürmekten çekinmeyen bir terörist vardı. yaptıgı şey islama mal edilmeye de kalkıldı tabi ama allah net olarak diyordu zaten kuran- kerimde, fazla söze ne hacetti? (“kim bir cana kıymamış, ya da yeryüzünde bozgunculuk yapmamış olan bir canı öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibidir. kim de onu yaşatırsa, bütün insanları yaşatmış gibi olur.”maide,32)

muhakkak ki artık gizli servisler tarafından satranç tahtasına dönüştürülmüş dünya ve devletler arası ilişkiler hiçbir detayın sebepsiz olmayacağını düşündürtüyor. komplo terorilerinden midenizi bulandırmadan burda nokta koyalım.

sonuç : kimilerine göre usame bin ladin şu anda amerika tarafından sorgulanıyor, kimilerine göre zaten
amerikanın adamı olan usame bin ladinle anlaşmaya varıldı ona yeni bir hayat bahşedildi karşılıgı olarak seçim zaferi alınacak, kimilerine göre( bu kimileri odatv nin haberine göre iran gizli servisi) usame bin ladin çok önce hastalıktan öldü amerika bunu kullanma gereği hissetti yine seçimlerden dolayı.

peki bütün bunlardan herhangi birinin doğrulugu neyi değiştirir? bana kalırsa pek birşey değişmez. her şey makyajdan ibaret değil miydi zaten? yeni bir usame bin ladin bulmak zor olur mu ki? olmaz. isimlere takılmamak lazım velhasıl, olaylardır üzerinde derin düşünülmesi gerekenler.


CHP'Lİ YAZDI:

Tek ve büyük güç ABD ve onun küresel devasa şirketleri.Ahtapotun kolları gibi tüm dünyanın rantını sömürmekteler.Dünyada minik bardak devletler yaratarak,karşısında ekonomik ve askeri bir güç oluşumunu engelleme gayretindeler.
Teknolojiye yatırdıkları milyarlarca doların karşılığını mutlaka nakte çevirmeliler ki bu üstünlüklerini koruyabilsinler.Bence Emperyalist ABD mücadeleyi üç ana eksende sürdürüyor.

1-Silahlı
2-Finansal(Sıcak para,borçlandırma,Finansal kurumları ele geçirme vb)
3-Kültürel(Medyayı ele geçirme,kültür erozyonu sağlama,STO'lara destek vb)

E doğal olarak el-kaide ve Usame Bin Ladin'de Saddam gibi aynı kaderi yaşadı.Kaddafi'de muhtemel.Bunlar sonuçlanınca Suriye,İran,Türkiye'de aynı kaderi yaşayacak.Ayrıca bu üç ülkenin ortasında büyük bir Kürdistan kurulacak.Burası öngörü.Ama güçlü bir öngörü.O zamana kadar ABD yaşamaz batar ,çöker tezleride var.Fakat bu devasa güç neye para derse, "o", para olarak karşımıza çıkacaktır.Ayrıca dünyanın parasını kontrol altında tutan İsrail'i de unutmayın.

Bakın:Dünyaya yön veren gizli örgütlerin en tepesinde CFR var. Yani Dış İlişkiler Konseyi (Council on Foreign Relations.)

Örgüt’ün onursal başkanı olan David Rockefeller hedefi şöyle açıklamıştır:

‘Dünyada 200 civarında olan devlet sayısı yakın gelecekte 1000’e çıkacaktır. Dünyada ulus devletlerin modası geçmiştir.. Gelecekte devletler, finans sektörü tarafından idare edildiğinde dünyaya barış ve huzur gelecektir..’

Görüyoruz ki dünyada tüm farklılıklar kaşınıyor.Önce mozaik deniyor, sonra haklar deniyor,sonra eziliyorlar deniyor,sonra farklısınız deniyor...Her zaman ki gibi en kolayı "din ve milliyetçilik" ögeleri.

Burada asıl soru:Hangi ülke ne sebeple olursa olsun, iç savaş ,çatışma ,vs.Herhangi başka bir devletin buna müdahil olma hakkı var mıdır?Eğer müdahale ederse orada kuracağı düzenin anlamı (Irak Parlemetosu ABD'ye savaş Tazminatı ödeme kararı aldı) açıktır.

Uzatmadan: Ladin gider başkası gelir.Radikal örgütler ve liderleri bitmez ve ABD bu ülkelerden çekilmez.Ladin misyonunu tamamladı.Benim merak ettiğim zamanlama.İstediği zaman öldürülebilirdi ama neden şimdi öldürüldü?


CEMAAT DÜŞÜNCESİ YAZDI:

Lâfü Güzaf

Usame bin Ladin öldürüldü veya öldü.Önce başlıklar!

Kimse Obama’nın televizyonların önüne geçip bir zamanlar Tansu Çiller’in dediği gibi “Devlet uğruna kurşun atan da yiyen de şereflidir” demesini beklemedi. Vatanseverliği Amerikan kovboy filmlerinden yada yeni yetme Hollywood filmlerinden öğrenen Amerikalılar sokağa döküldü.Zafer cesur Amerikalılarındı ve bir kez daha Amerikalılar kafa derisi yüzen Kızılderilileri yenmişti.Bazı Amerikalılar ise işin ne demek olduğunu anlayabilmişti.Onlar televizyondan izlemeyi tercih etti.

Nefret haberleri yapıldı.Haber kanalları “Yurtdışı Haber Temsilciliklerine” bağlandı, New York sokaklarında “zaferi” kutlayan vatandaşların düşüncelerine yer verildi.Kimileri Ladin’in vasiyetinden de bahsetti.Eşlerinin evlenmesini istemiyormuş Ladin.Her konuda magazin yapmayı seven basın bunu da es geçmedi, es geçmesi de beklenmiyordu zaten.

Dünya yeni terimlerle tanıştı, en azından ben tanıştım.Denize atılmayı bilenler, denize gömülmenin ne olduğunu da bilgi hanelerine ekledi.Yeni şeyler öğrenmek her zaman iyidir tabi ki.

Ve olayın sıcaklığıyla açıklamalar birbirini izledi:
Rusya memnunmuş, yok İran kaygıyla izliyormuş, Türkiye için hayırlıymış…

ABD’de birkaç açıklama yaptı elbette.
Bazılarını geri aldı.Bazılarının yanlış anlaşıldığını söyledi.Bazılarının bazı taraflarının doğru, bazılarının da az yanlış anlaşıldığını söyledi.Bu çelişkili açıklamaları yapanlar sıradan insanlarda değildi.Kravatlı,takım elbiseli insanlardı.Bazılarının omuzlarında ise yıldızları vardı.

Ve magazin haberleri böyle devam etti durdu.Arif olanlar bunlarla pek ilgilenmedi.Onlar “Oval Ofiste” olanlarla ve olayların perde arkasıyla ilgiliydi.

Cemaatin yayın organlarında bu tarz haberleri kısa kısa geçti.Zaman Gazetesi yazarları ertesi gün ve ileriki günlerde işin perde arkasına bakmayı tercih ettiler.Ve ortak temenni İslam Dünyası’na zarar veren bu oyunun artık bitmiş olmasıydı.İslam’ı korumayı ve Müslümanların öcünü aldığını iddia eden bu Adam İslam’a ve Müslümanlara bu asırda en fazla zarar veren adam olarak hafızalara kazınmıştı.Bir devir kapanmıştı ve yapılması gereken ders çıkarmaktı.

Bazı kazanımlar da elde edildi.Ladin’in bir ABD ürünü olduğunu büyük Amerikan kanalları da dillendirmeye başladı.Kulaktan kulağa konuşulan bazı konular televizyon önünde tartışıldı.İslami kuruluşlar Ladin’in ölümünü sevinçle karşıladı ve Dünyaya “İslam terörizme karşıdır” mesajı verdi. Mümtaz'er Türköne “Her ne sebeple olursa olsun, çoluk-çocuk dâhil masum insanların öldürülmesini bir Müslüman kendi vicdanında hangi inanç umdesi ile meşrulaştırabilir?” diyerek kısaca olayı özetledi.

Fakat en büyük kazanım tabi ki Obama’nındı. “Başkan Obama'nın riskli Bin Ladin operasyonunun amacına ulaşmasından dolayı gururlu ama mütevazı, sevinçli ama ölçülü tavrı takdire şayandı!” Bu tavrıyla halkından tam not aldı.Bu konuyu da bir Zaman Yazarı es geçmedi. Bush ve Obama’yı kıyaslayarak şöyle dedi:

“Arif olanlar Bush’un ikinci kez seçilmesini Bin Ladin’in seçimlerden tam bir gün önce ABD halkına hitaben yaptığı, Bush aleyhtarı konuşmaya borçlu. Dileyenler Joseph S. Tuman‘ın ‘Communicating Terror: The Rhetorical Dimensions of Terrorism’ adlı kitabının 157. Sayfasına bakabilir.”

Bunların yanında daha çok şey söylemek mümkün. Mesela derseniz ki daha neler neler dersin? “Ladinin öldürülmesiyle Arap buhranının son bulması arasındaki ilişkiyi söyleyebilirim “ ya da “ABD’nin yalanlarla Ladin’i bahane ederek Afganistan’a nasıl girdiğini irdeleyebilirim” ya da “ABD egemenliğine egemenlik katmak için Rusya egemenliğini durdurmak için ikiz kulelere saldırdı derken, o kulelerdeki Yahudilerin o gün işe gitmediğini gibi magaziner şeyler de söyleyebilirim”.Bunun dışında ”Demokrasi sevdalısı! ABD’nin bütün çıkar ilişkilerinden dem vurup, rövanş alma çabasıyla, oyları düşen Obama’nın bir hamlesi bile diyebilirim”

Ama bunları demek lafı uzatmak olur.Asıl yapılması gereken bu çıkar ilişkilerinden, bu kirli siyasetten ders almaktır. Bize zararlarıyla, yararlarıyla neye mal oldu bunu belirleyerek önümüze bakmaktır. Yoksa bu tarz yorumları herkes biliyor ve aklı çalışan herkes bu çıkar ilişkilerini yorumlayabiliyor.Hem yorumlamak da onca masum Afganlının göz yaşlarını ve oluk oluk akan kanı dindirmiyor.Ve Müslüman olarak yapmamız gereken geçmişten ders çıkarıp geleceği en az hata ile inşa etmektir.Ve bu coğrafya insanını bilinçlendirmektir.Yorum yapılacaksa bu amaca hizmet etmelidir.Gerisinin magazin haberlerinden farkı yoktur, lâfü güzaftır.

İlk yazı Hasebiyle Önemli Nottur:

Öncelikle burada “Cemaat Düşüncesi” ismiyle yorum yazmak hem çok iddialı hem de bi’ o kadar yanlıştır.Çünkü cemaat çok çeşitli düşüncelere sahip ve buna rağmen tek bir vücut olmasıyla bilinir.Burada yazılacak yazı ise bu farklı düşüncelerden birini size sunmaktan öteye gidemeyecektir.Cemaatin genelinin fikri düşüncelerini dile getirmekten aciz kalacaktır.Bu yüzden buradaki yorumlar bu farklı düşüncelerin harmanlanması şeklinde yorumlanabilir.Tabi bunu ne derece becerebiliriz bilinemez.Kısaca burada okuyacaklarınız bu fikir çatışmalarının harmanlanarak sunulmasıdır, kesinlikle şahsi bir görüş değildir.Böylelikle “Cemaat Düşüncesine” az da olsa yaklaşılmış olunacaktır.

LİBERAL YAZDI:

Usame Bin Ladin’in, yaşadığı evde yanındaki dört kişiyle beraber öldürüldüğü haberini aldık. Tabii ki bu haber oldukça eksikti. Dolayısıyla birçok kuşku uyandı. Haberlerin tamamını doğru kabul edelim. Öldürülmeden ele geçirilme imkanı var mıydı? Ceset neden denizde? Diğer dört kişi neden öldürüldü? Amerika Birleşik Devletleri ile Pakistan arasında nasıl bir ittifak kuruldu? Bu ve benzeri birçok soru cevapsız kalıyor. Haberin tamamının doğru olmama ihtimali de var ne yazık ki. Usame Bin Ladin gerçekten öldürüldü mü? Gerçekten yaşadığı yer yeni mi bulundu? Yoksa ABD, Ortadoğu’ya yaptığı müdahalelerin meşruluğunu sağlayan “terör tehdidi sebebi”ni artık müdahaleye gerek kalmadığına karar verip ortadan mı kaldırdı? Böyle kuşkular da beliriyor zihinde. Bu kuşkular bizi “ABD 11 Eylül’ü kendisi gerçekleştirdi.”ye kadar varacak komplo teorilerine kadar götürür. Biz bilmediğimizi bir kenara bırakalım, bildiğimize (en azından bize söylenene) bir göz atalım.

Usame Bin Ladin, El Kaide terörist örgütünün lideridir. Terörizmin, üzerinde anlaşılmış ortak bir hukuki tanımı yoktur. Ancak temel olarak “sivillere karşı, politik güdülenmeyle suç işlemek” olarak tanımlayabiliriz. (Çeşitli hukukçular başka faktörler de ekliyorlar) 11 Eylül’den sonra uluslar arası terörizmle savaş için alınan önlemler çok katılaştı. ABD terörizmi destekleyen ya da terörizme göz yuman herkese düşmanca davranacağını açıkladı. Bunun da adı Bush Doktrini oldu. Elbette terörizmle etkin bir şekilde mücadele edilmelidir. Böylece güven içinde yaşayabilelim. Türkiye’de Birleşik Krallık Konsolosluğu’na karşı düzenlenen terör eyleminden sonra İstiklal Caddesi’ndeki çöp kutuları, içine bomba yerleştirilmesin diye kaldırıldı. Şüphesiz bunu bilmek bile bir sivil için korkunç. Kısacası insan hayatını korumak için terörizmle mücadele edilmelidir. Olayda bildiğimiz nedir? Usame Bin Ladin’in operasyonu düzenleyen askerler tarafından öldürüldüğüdür. Bununla beraber yanındaki dört kişi de kim olduklarından emin olunmadan öldürülmüştür. Usame Bin Ladin’in de DNA testi öldürüldükten sonra yapılmıştır. Yani Usame Bin Ladin diye öldürdükleri kişi mesela bir manifaturacı olmuş olabilirdi. Yine bize söylenen, askerlerin vurma emri alarak operasyon yaptığıdır. Yani ABD askerleri Usame Bin Ladin’in yaşadığı sanılan eve girip, herkesi öldürmüş, sonra öldürdükleri kişilerin kim olduğuna bakmıştır. Şüphesiz ki, şüphe insan öldürmek için yeterli bir neden değildir. Hatta hiçbir şey insan öldürmek için yeterli bir sebep değildir. Zira yaşamak insan hakkıdır. Biz yaşam hakkımızı korumak için terörizmle mücadele ediyoruz. Yaşam hakkını korumak için yaşam hakkını ihlal etmek ancak olağanüstü durumlarda (meşru müdafaa vb.) gündeme gelebilir. Ne yazık ki ben Usame Bin Ladin’in öldürülmeseydi, ABD askerlerini öldüreceğine inanmıyorum. ABD askerleri meşru müdafaa yapmadılar, bilakis yargısız infaz uyguladılar. Yanlış anlaşılmasın Usame Bin Ladin’in suçsuz olduğunu söylemiyorum ancak hiçbir suç ölüm cezasını gerektirmez. Bu operasyon; Obama, Merkel gibi liderlerin, haberi duyduğu gibi sokağa çıkıp kutlama yapan ABD vatandaşlarının dediği kadar başarılı değildir. Bir insan hakkı ihlalidir.




KOMÜNİST YAZDI:

Amerikalılar askeri operasyonlarında Bin Ladin'e "Geronimo" adını takmışlar. Geronimo beyaz adamın ülkesini işgaline karşı direnen Kızılderili liderinin adını.

....

Bin Ladin'e dönük bir eleştiri dalgası daha var. Zamanında Afganistan'da ABD tarafından desteklenmiş. Çok zengin bir Suudi ailesinden geliyormuş. Bunlar doğru ama Bin Ladin ve El Kaide Afganistan'da kime karşı savaşmış? Afgan halkına karşı mı? Hayır! Evet zengin ama bunun keyfini mi sürmüş. O da Suudi Arabistan'da ailesinin zenginliği ile rahat bir yaşam sürdürebilirdi, ama Afgan/Pakistan dağlarında dolaşıp duruyordu. Bir Türk gazetesi sarayda yaşayıp öldürüldüğünü yazdı. Oysa herkes Bin Ladin'in öldürüldüğü evi, öldürüldüğü odayı gördü. Yoruma gerek yok. Öldürüldüğü eve saray diyenler 3-5 gencin daha El Kaideye katılmasına yardımcı oldular.
Bin Ladin ve örgütü teröristti. Yoksullar, emekçiler çaresiz kaldıkları vakit terörizme başvurur. Arap baharının ayaklanması bu bölgenin tarihini ve kaderini değiştiriyor. Bin Ladin ve El Kaide'nin sonunu getiriyordu. Öldürülmesi ile terör yeniden güç kazanacak.

.....

"Usame Bin Ladin'in ölümü, emperyalistler için geçici bir zafer. 30 yıl önce "mücahit" diyerek desteklediklerinin, şimdi ölümünü kutluyorlar.

10 yıllık savaş ve son günlerdeki Arap devrimleri zayıflatmış olsa da, direniş ve cihad hareketi, Usame Bin Ladin'in ölümü ile sona ermeyecek.

....

Bin Ladin mi, ABD mi daha büyük bir terörist?

Kimse Bin Ladin'i öldürenlerin son 10 yılda 1 milyondan fazla Arap'ı öldürdüğüne aldırmıyor. Irak'ta, Afganistan'da ABD işgalci bir güç ve bu ülkelerin halkları ile savaşıyor. Pakistan'da ülkenin yönetiminden izin almaya ve hatta haber vermeye bile tenezzül etmeden operasyon yapıyor. Libya'yı bombalıyor.

Bin Ladin belki öldü ama başında olduğu örgüt için aynı şey söylenebilir mi? Emperyalist politikaların El Kaide sürekli büyüyor. Dünya basını Bin ladin'in nasıl öldürüldüğüne belki aldırmıyor ama Arap gençleri aldırıyor ve gidip El Kaide'ye katılıyor. kaynak

....

“ABD’nin stratejik krizi”
soL olarak bu soruyu ABD Komünist Partisi Genel Başkan Yardımcısı Jarvis Tyner’e de sorduk. ABD’nin askeri anlamda stratejik bir kriz içinde olduğuna inandıklarını vurgulayan Tyner, ABD Başkanı Obama’nın seçim öncesi Irak ve Afganistan’dan çıkmak istediğinin ve yaklaşan başkanlık seçimlerinde Obama’nın seçim propagandası açısından bunun çok önemli olduğunun altını çizdi. Tyner Obama’nın buralardan çıkmazsa seçimde şansı olacağına inanmadığını da sözlerine ekledi.

ABD KP’nin yayın organı People’s World’de çıkan değerlendirme yazısında da Bin Ladin’in 11 Eylül saldırısı gerekçe gösterilerek başlatılan Afganistan ve Irak saldırılarında değil aksine Pakistan’da ABD gizli servisinin bir operasyonu sonucu öldürülmüş olduğuna dikkat çekiliyor. kaynak

AK PARTİLİ YAZDI:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan:

Çift kule vurulduğu ana kadar terör terördü. Ama o olaydan sonra İslami terör diye bir kavram ortaya koydular. İslamı terörle özdeş yapma gayretleri oldu. Uluslararası toplantıda 'İslam ile terörü bir arada anamazsınız' dedim. 'Antizemitizmi insanlık suçu ilan eden bir halkın Müslüman ülkenin Başbakanıyım. İslamafobiayı bir insanlık suçu olarak kabul edeceksiniz' dedim. Batı kasıtlı olarak bunu hala işleme gayreti içinde. Orada başladı bu süreç. İslam'a böyle bir fatura kesmeye kimsenin hakkı yok. O kuleler içinde binlerce insan vardı. Böyle bir terör uygulaması sonucunda hayatını kaybetmesinin bedelini Müslümanlara, İslama ödetmeye kimsenin hakkı yok. Bir savaşın içinde değilsiniz. Terörün dini, imanı, ırkı, vatanı yok. Müslüman, Hristiyan, Musevi de olsa terör terördür. İslam kelime olarak barış demektir. Barış dini olan İslamın teröre cevaz vermesi mümkün mü? Zorla bu olaydan sonra bir araya getirdiler" dedi.

"ABD'nin Ladin öldürüldü, bundan sonra dünya güvendedir açıklamasını yanlış buluyorum" diyen Erdoğan, "Olay bireysel bir olay değil. Kaldı ki Ladin bir tane değildir. Ona bakarsanız bin Ladinler çoktur. Operasyonun zamanlaması enteresan. Pakistan Cumhurbaşkanı 'Biz teslim etmiştik' diyor. Hangisine inanacağız, buralar da biraz karışık. Zerdari ile görüşmemizde hiç geçmedi. 'Bu olaydan sonra teslim ettik' dedi. Bu da düşündürücü. Belki koordinatları vermek suretiyle... Şehrin merkezinde bu denli çevrilmiş bir yerden Pakistan yönetiminin haberinin olmaması da düşündürücü" diye konuştu. kaynak

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da aynı minvalde şeyler söyledi:

"El Kaide ve Usame Bin Ladin'in küresel terör anlamında çok yıkıcı faaliyetlerde bulunduğunu ve bunların en olumsuz etkilerinden birinin de, İslam medeniyeti ve terör arasında bağ kurulmasına yol açmak olduğunu belirtti." kaynak

BDPLİ YAZDI: 

Avrupa Birliği ve ABD nezdinde oluşturulan “terörist örgütler” listeleri ile çok sayıda baskıcı rejimlere karşı mücadele veren örgüte “terörist” damgası vuruldu. “Terör” korkusu nedeniyle uluslararası hukuk kuralları bir tarafa ülkeler kendi hukuklarını bile çiğnedi. Göç alan ve bununla ayakta duran çok sayıda ülke de göçmenlik kanunlarını sertleştirdi. Ülkeler toprakları içinde yaşayan yabancı kökenli kişileri fişlemeye başladı. Yabancı Müslüman göçmenler modern çağın ‘yeni barbarları’ olarak damgalandı.

11 Eylül’ün üzerinden bu kadar zaman yıl geçmesine rağmen hala dünyanın birçok ülkesinde etkilerini görmek mümkün. En fazla Ortadoğu’nun etkilendiği bu saldırıda hala insanların kafasında soru işaretleri bulunuyor.

BUNDAN SONRA NE OLUR?

Obama ekranların karşısına çıkıp El Kaide Lideri Bin Ladin’in öldürüldüğünü duyurdu. Beyaz Saray önünde kutlamalar yapılıyor. Şimdi asıl soru küçük hücreler halinde örgütlenmiş olan El Kaide bundan sonra ne yapacak? Amerika için Ladin’in ortadan kaldırılması önemli bir başarı. Amerika’daki seçimlere bir buçuk sene kala Obama için Ladin’in öldürülmüş olması ciddi bir avantaj sağlayacaktır. Ancak bu Afganistan’daki savaşın kazanılması anlamına gelmiyor. Üstelik El Kaide ve radikal grupların intikam amacıyla yeni bir şiddet dalgasını başlatması güçlü olasılık olarak duruyor… Nitekim Obama açıklama yaptıktan sonra Amerika ve dünyadaki bütün Amerikan elçiliklerinde alarm en üst seviyeye çıkartıldı. kaynak